EKONOMİ OKUR YAZARLIĞA GİRİŞ

EKONOMİ OKUR YAZARLIĞA GİRİŞ

Geleneksel iktisat teorisi bireylerin rasyonel olduğunu ve tam bilgiye sahip olarak rasyonel kararlar verip fayda ve kârlarını maksimize ettiklerini belirtmektedir. Bu yolla kurulan modeller iktisadi çalışmaların daha rahat yapılmalarına imkan verebilmektedir. Ancak bunun ne derece olduğu çeşitli iktisatçılarca eleştirilmektedir. Üstelik giderek gelişen finansal piyasalar, küreselleşme ve hıza dayalı yeni ekonomi bireylerin doğru kararlar vermesini daha da zorlaştırmaktadır.

Eğitim sisteminde kalite diğer bir ifadeyle ulusal ve küresel rekabet için gerekli standartlara ulaşılması temel amaçlardan biridir (Eleren, 2007:4). Eğitim, kişilerin davranışlarını ve kararlarını etkileyerek tüm ekonomiyi olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin; başarılı girişimcilik eğitimi sayesinde kişilerin yeni girişimler açması ve ekonominin gelişmesi sağlanabilir (Akın ve Demirel, 2015; Solmaz vd. 2014). Gümüş vd. (2016) girişimcilik eğitimlerinin devam etmesi ve yaygınlaşmasının toplumdaki girişimcilik eğilimini güçlendireceğini ortaya çıkarmıştır. Başarılı ekonomi eğitimi sayesinde ise bireyler kıt kaynaklarını etkin biçimde değerlendirebilir, sınırsız ihtiyaçlarını karşılamakta daha isabetli davranışlar sergileyebilirler.

Böylece ekonomi topyekun olumlu yönde etkilenebilir. Yapılan akademik çalışmalar eğitim yatırımları ile ülkelerin ekonomik büyümeleri arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu ortaya çıkarmaktadır (Yardımcıoğlu vd. 2014). Ekonomi okuryazarlığı ise ekonomi eğitimi sayesinde elde edilebilir ve ekonomi bilgisinin bir göstergesidir. Ekonomi Okur-yazarlığını NCREL (2003) (akt:Gerek ve Kurt, 2011:60) “ekonomik problemlerin yorumlanması ve çözüme kavuşturulmasında farklı seçenekleri gözden geçirme, maliyet ve karları tanıma, ekonomik koşullardaki ve kamusal politikalardaki değişimlerin sonuçlarını inceleme, ekonomik verileri toplama ve organize etme, kar ve maliyetleri tartma yeteneği” olarak ele almıştır. ABD’de yapılan çalışmalar yetişkinlerin ekonomiyi iyi anlama ve yorumlama yeteneklerinin önemini bildiklerini göstermektedir (Lusardi ve Mitchel, 2007). Buna karşın çoğu başarılı yatırım yapma, finansal araçların getirisi vb konularda bilgi sahibi değildir (Lusardi, 2006:2).

Ülke ekonomisi açısından ekonomi okuryazarlığının taşıdığı öneme karşın İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri hariç çoğu yüksek öğretim kurumunda ekonomi eğitimine yeterince önem verilmemektedir (Gerek ve Kurt, 2011:62). Ekonomi okuryazarlığının düşüklüğünün sadece Türkiye’nin değil diğer gelişmiş ülkelerin de sorunu olduğu 2008 Küresel ekonomik krizinde ortaya çıkmıştır (Mercan vd.2012). Küreselleşme, finansal piyasaların gelişmesi, ekonomik yapının daha karmaşık hal alması ekonomi okuryazarlığının daha önemli hale gelmesini sağlamıştır. Ekonomi okuryazarlığının olmaması nedeniyle alınan yanlış finansal kararlar sadece birey değil toplum refahını olumsuz etkileyecektir.

Kaynak: İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ  ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

0

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*