EKONOMİ OKUR YAZARLIK

EKONOMİ OKUR YAZARLIK:

EKONOMİ OKUR YAZARLIĞI NEDİR?

Ekonomi okuryazarlığının en genel tanımı ekonomik gelişmeler ile onların etkilerinin yorumlanabilme yeteneği olarak ele alınabilir (Gerek ve Kurt, 2008). Ekonomi eğitimi ve temel ekonomi bilgisinin bireylerin yatırım, tasarruf, emeklilik planlaması, kredi ve diğer finansal kararlarında önemli rol oynadığı görülmektedir (Lusardi ve Mitchell, 2007; Lusardi 2006). Güncel yaşamda bireylerin hangi kredi kartını ne zaman kullanacağından ne kadar tasarruf yapacağı, tasarruflarını nasıl değerlendireceği, ne kadar krediyi ne zaman alacağı gibi kararlar önem arz etmekte ve doğrudan ekonomi okuryazarlığı ile ilgili olmaktadır. Literatürde finansal okuryazarlık ile ekonomi okuryazarlığı arasındaki ayırım net olarak yapılmamış; kimi zaman bu iki kavramın aynı anda kullanılmıştır.

Çeşitli devletler vatandaşlarının bireysel finansal planlaması, özel firmalar ise çalışanlarının emeklilik sonrası rahat yaşamaları için çeşitli ekonomi eğitimleri verdikleri görülmektedir (Lusardi, 2006). Rasyonel bireylerin yatırım kararlarını verirken yeterli finansal ve ekonomik bilgi donanımına sahip olup olmadıkları çeşitli akademik çalışmalarla araştırılmıştır (Van Rooji vd. 2007). Ekonomi okuryazarı olmayan bireylerin emeklilikleri için daha az yatırım yaptıkları, daha az bilinçli davrandıkları ve finansal yeniliklerden daha az faydalandıkları ortaya çıkarılmıştır (Lusardi ve Mitchell, 2007; Altıntaş, 2009). Akademik çalışmalarda kurulan modeller insanların emeklilik için yaptıkları tasarruf kararlarının ekonomi okuryazarlığına bağlı olduğunu ortaya çıkarmıştır (Lusardi ve Mitchell, 2005). Bu nedenle bireysel emeklilik vb ekonomik kararlarda bireylerin temel ekonomi ve finans eğitimi aldıktan sonra finansal yatırımlarının muhtemel sonuçlarından sorumlu tutulmaları daha adil olacaktır (Altıntaş, 2009). Ekonomi okuryazarlığında ortaya çıkan eksiklik tüketici kredi borçlarının artmasına neden olduğu akademik çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır (Gutnu ve Cihangir, 2015:416). Bu nedenle ekonomi okuryazarlığını geliştirmeye yönelik eğitim müfredat ve programlarının hazır hale getirilmesi ve uygulanması gereklidir.

Van Rooji vd. (2007) ise bireylerin ekonomi okuryazarlığının kısıtlı olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Lusardi ve Mitchell (2005:8-9) finansal okuryazarlığın kökene göre (beyaz, siyah ve Hispanik) farklı sonuçlar verdiğini bulmuştur ki bunun nedeni beyaz, siyah ve Hispanikler arasında okullaşma oranının farklılığıdır. Üniversiteye gidenlerin genelde ekonomi okuryazarlığı daha yüksektir ve fırsat eşitsizliği nedeniyle üniversiteye gidemeyen kesimler (Siyah ve Hispanikler) bu nedenle daha düşük ekonomi okuryazarlığına sahiptir. Ayrıca cinsiyetin de ekonomi okuryazarlığı açısından önemli bir faktör olduğu yolunda bulgular vardır. Lusardi ve Mitchell (2011:10) bayanların daha zayıf ekonomi okuryazarı olduğu ve hatta kendilerine bu konuda daha az güvendiklerini bulmuştur.

Chen ve Volpe (1998), 924 üniversite öğrencisi üzerinde yaptıkları çalışmada üniversite öğrencilerinin ekonomi ve finansal okuryazarlık açısından yeterli olmadıklarını bulmuşlardır. İktisat okumayanlar, bayanlar, 30 yaşından gençler ve düşük iş deneyimine sahip olanların soruları daha düşük puanla bildikleri ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak üniversite öğrencilerinin ekonomi okuryazarlığı konusunda yeterli olmadıkları için hatalı kararlar almaları topluma bir maliyet yüklemektedir. Örneğin; bireyler finansal gelecekleri hakkında endişelendikleri için daha düşük verimlilikle çalışmışlardır.

Lusardi vd (2010) yaptıkları çalışmada benzer bir sonuç bulmuşlardır ve yetişkinlerin 1/3’ünden daha azının faiz oranları, enflasyon ve risk çeşitlendirmesi hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını ortaya çıkarmışlardır. Yapılan incelemelerde bireysel emeklilik sistemine katılan katılımcıların yeterli ekonomi okuryazarlığına sahip olmadıkları ortaya konmuştur (Altıntaş, 2009:153). Eğitim, ekonomi okuryazarlığını olumlu yönde etkiler (Huston, 2010:309) ama ekonomi ve finans hakkında verilen eğitimlerin akrabaları kapsaması durumunda sadece bireylere verilmesine oranla daha etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır (Lusardi vd. 2010:22). Bazı ekonomik çalışmalarda eğitimin ekonomi okuryazarlığına dikkate değer önemli bir etkisi olmadığı yolunda bulgulara sahip akademik araştırmalar da mevcuttur (Huston, 2010:309).

Ekonomi okuryazarlığının yeterli olmamasının bir diğer sonucu da bireylerin yatırım kararı tercihleridir. Profesyonel katılımcılar uzun dönemli yatırımlarında genelde riskli ve değişken getirili tercihlere yönelmektedir. Çünkü kısa vadede bir zarar söz konusu olsa bile yatırım döneminin uzunluğu nedeniyle bu kaybın telafi edilmesi mümkün olmaktadır. Ancak Bireysel emeklilik sistemlerine 10, 20 hatta 30 yıl dahil olan yatırımcıların bile çoğunluğunun Kamu borçlanma senetleri gibi sabit getirili varlıklara yöneldikleri görülmektedir. Oysa Sermaye piyasaları (Borsa) uzun dönemli yatırımlar için daha doğru bir tercih olabilir (Altıntaş, 2009:154). Borsada veya doğrudan firmalara doğrudan ortak olmak suretiyle yapılan yatırımlar, faiz getirili finansal araçlara göre ülke ekonomisi açısından daha faydalı olacaktır.

Kaynak: İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

 

0

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*